26 Şubat 2010 Cuma

Vogue Tr Moda Çekimleri No.3



Sabah 8.30 du uyandım! Sette bir koşuşturma vardı ben daha giyinirken... Hemen Bakırköy Tren İstasyonundan Sirkeci Tren İstasyonuna olan yolculuğuma başladım. Sete vardığımda hemen soluğu Andy'nin yanında aldım. Andy beni set tasarımcısı Micheal Howells la tanıştırdıktan sonra onlara yardım etmeye başladım. 


Andy


Setten Görüntüler...


429.uncu sayfadaki ayakkabı dekoru... 

Heather Marks bu dekorla poz verirde ben vermez miyim :)?

Fotoğrafçı Max Vadukul ile Heather Marks

Micheal dekor için benden bu kumaşı gösterdiği şekilde dikmemi istedi. Vogue için birşey diktim diyebilir miyim acaba :D?


Dekor değişti, ışık ayarlanıyor, ekip en iyi çekimi elde edebilmek için tartışıyor.

Son rötuşlar...


Daha sonra başka çekime geçtik. Salıncağı yapma çiçeklerle süsledik. En sonunda çekime hazır hale geldi...

Günün son fotoğrafı... O kadar çok yorulmuştum ki setten erken ayrılmak zorunda kaldım. Çok zor bu çekimler çok! :P:D Benden daha yaşlı ve daha çok çalışan insanlar vardı orada... Onlar nasıl ayakta kalıyor bilmiyorum ama benim bu fotoğrafta bile gözüm kapalı çıkmış :D. Ama yinede keşke diyorum biraz daha kalsaydım ve bütün ekibin olduğu fotoğraf karesine girebilseydim. Neyse bir dahaki Vogue çekimine artık ;)
morlu günler
Bayan Mor

Keşifler...

Vogue Tr No.3 yazısını merak ediyorsunuz, biliyorum...
Ama size yeni keşiflerimden bahsetmem gerek! Yerimde duramıyorum çünkü...
Yarın kesinlikle kaçırmamanız gereken bir olaydan bahsetmeliyim. Gün boyu her saatte giyilebilecek tasarımlar yapan Berra Terzioğlu Istanbul L'Appart PR'ın Nişantaşı'ndaki showroom'unda ilk ‘sample sale'ini gerçekleştiriyor. Her üründen yalnız bir tane bulabileceğiniz satış bugün 11.00-18.00 arasında alıcılarını buldu fakat benim gibi haftaiçi dolu olan insanlar için 27 Şubat Cumartesi günüyse 13.00-18.00 arasında satış devam edecek. Bakalım bize neler kalacak...
Berra Terzioğlu'nun kolleksiyonlarına göz atmak için http://www.berraterzioglu.com/
Gidecekler için Adres:
L'Appart Istanbul Showroom(0212) 240 34 57Abdi İpekçi Caddesi Lalezar Apartmanı 45/14, Nişantaşı
Ayrıca arada bir göz atmanız gereken iki site önereceğim size..
Bu iki sitede de moda&stil, güzellik&sağlık, yemek, sanat hakkında bir çok şey öğrenebilirsiniz ve bu alandaki yeniliklerden haberdar olabilirsiniz..
Gelelim bağımlı olduğumuz çantalara... Amerika'da çok tutulan çanta kiralama sistemi Türkiye'ye geldi. http://www.luxinabox.com/Anasayfa.aspx . Dolce & Gabbana dan Jimmy Choo ya, Bottega Veneta dan Chanel e bir sürü tasarımcının çantalarını kiralayabileceğiniz site, kesinlikle kullanışlı olabilir...
Son olarak, dün amatör moda çekimi yaptım. Fotoğraflara baktım da hiç fena değiller fakat üzerinde çalışmam gerek. İçime sinen bir amatör çekimi yaparsam sizinle paylaşacağım hiç merak etmeyin..Şimdilik annemin objektifinden bir fotoğrafla yetinin (yazının girişinde). Sizce nasıl :D??
not: Vogue Tr Moda Çekimleri No.3 yolda.. Bu akşam o yazımı da atacağım ;)
Fotoğraf: Saat: Swatch
Bileklik: Swarovski
Gözlük: Ray Ban
Kolye: Thomas Sabo
Fular: Anne Gardrobundan
Elbise: Halamın Bale Elbisesi
morlu günler
Bayan Mor

25 Şubat 2010 Perşembe

Vogue Tr Moda Çekimleri No.2

Artık kendi çektiğim Vogue Tr'nin ilk sayısından olan fotoğrafları atabilir birazda çekimin nasıl geçtiğini özetleyebilirim...
İlk Vogue Tr'nin moda çekimlerine gidebilecek olduğumu öğrendiğimde hafif ŞOK sonrası bir sevinç patlaması yaşadım doğal olarak :D!

Dergiyi alanlar bilirler ben " Gece Yolcusu " isimli İstanbul'da yapılan çekimlerdeydim. Mekan olarak Çırağan Sarayı, Rahmi Koç Müzesi, Santral İstanbul ve Sirkeci Tren İstasyonu kullanıldı. Çekimin Santral İstanbul ve Sirkeci Tren İstasyonu ayağına yetişmeme rağmen çok eğlendim.

Çekimin Santral İstanbul ayağında kostümlerden gözümü alamamak dışında dekora yardım ettim. Aşağıdaki Vogue Tr 'nin 134 üncü sayfasındaki soldan aşağıya doğru 2.inci resimdeki mor renkli,istanbul baskılı sweatshirtlü insanın ben olduğuma kanıtıdır.


Sanat bölümünden Andy (solda)


Kaytardım sanmayın !!



Biz Andy ile dekor hazırlarken yan tarafımızda çekim devam ediyordu. Moda Direktörü Mary Fellowes son düzeltmeleri yapıyordu...Buarada Heather Marks'ın taşıdığı bu elbisenin ucu yırtılmış çekim bitişinde. Bir baktım yerde bir kumaş parçası. O gün bugündür bu kumaş parçası mood board umda asılıdır( uğur olarak ;) )

Ve Andy ile birbirimize bakıp iyi iş çıkarttık dediğimiz an...
Arkadaşlar bugün çok yorgunum yarın çekimlerin Sirkeci Tren İstasyonu ayağını yazacağım.Bu yazımdan çok daha heyecanlı, eğlenceli ve bol fotoğraflı olacak. Zaten çekimdeki 2.günümde daha aktiftim ;). Yazımı bekleyin...

morlu günler
Bayan Mor

24 Şubat 2010 Çarşamba

Vogue Tr Koleksiyoner Baskısı BENİM!

Evet! İstinye Park'a gittim 785 ve 807 no'lu sayıları kaptım. Derginin içerik yorumu artık yarına, bir hazmedeyim dergiyi size bir rapor sunacağım.. Dergide çalıştığım isimleri görmenin heyecanı dışında KENDİMİ de gördüm çok çok küçük de olsa :D Merak edenler için sayfa 134 solda en üst resimin altındaki resim! Orada bir dekor hazırlıyoruz dikkat ederseniz mor istanbul baskılı sweatshirtli bir kız var. İşte o BENİM :D!

Heyecan içerisindeyim. Derginin devamını okumalıyım...
not:webcam'den çekilmiş fotografımın kalitesi için üzgünüm.

morlu günler
Bayan Mor

23 Şubat 2010 Salı

Ugg Alarmı !!!

Bugün ne yazsam diye düşünürken Hürriyet Kelebekte Ajda Pekkan röportajı ilgimi çekti. " Hiçbir zaman kokoş ve koket bir kadın olmadım. Ama sahne repertuvarıma göre mini eteğimi de giydim, ayağım kırıldı Ugg da giydim" demiş. Birden eski bir görüntü geldi aklıma. Evet Ajda Pekkan'ın Ugg giydiği konsere gitmiştim. Üstteki resimde gittiğim konserde giydiği kombin. Tüllerle Ugg'ı daha şık hale getirmeye çalışmış ama açıkçası ben pek hoşlanmıyorum Ugg botlardan. Bence ayağı büyük, bacağı kalın gösteriyorlar. Hele Ugg'ınız biraz yıpranmışsa ayağınızın şeklini iyice komik hale getiriyor.

Evet sıcak tutuyor olabilirler ama arkadaşlar moda yaratmak için giymeyin bu botları kötü görünüyorlar.



Peki Ugg ve Jimmy Choo işbirliğine ne diyorsunuz bakalım? Refinery29.com un yaptığı tasarım gibi birşey mi çıkacak ortaya? Fiyat olarak kesin birşey söyleyemeyeceğim çünkü bütün kaynaklar ayrı telden çalıyor ama yaklaşık £495 – £695 olacak bir tanesi . 5 ayrı parçadan oluşucak bu koleksiyon Ekimde nasıl birşeye benzeyecek hepbirlikte görücez.


morlu günler
Bayan Mor

14 Şubat 2010 Pazar

Beyoğlunda Vintage Durakları...

Beyoğlunda bulunan Vintage dükkanlarını bulmak için internetten araştırma yaptım. Sevgililer gününü biçilmiş kaftan olarak düşünüp kendimi Taksim sokaklarına atmaya karar verdim. Bir arkadaşa ihtiyacım vardı. Babamın o gün çalıştığını öğrendim. Annemi koluma takıp onu sokak sokak dükkan aramaya zorladım. Çok da ses çıkarmadı...

İlk durağımız Aznavur Pasajında olan "Roxy" idi. Fakat kapanmış. Yerine açılan yerde Vintage değildi.
Tam pasajdan çıkarken "MyShop" u gördük. Sattıkları keçe çantalar çok hoşuma gitti. Annemde ordan bir yüksük aldı.


Daha sonra Galatasaray Lisesinin arka sokaklarına daldık.

Önce Turnacıbaşı sokaktaki "Roll "a uğradık. Pek vintage bulmadım orayı. Hint işi şeyler fena değildi.Gözlükler vintage sayılabilirdi .En çok güderi yeleklerini beğendim.

"Roll" un tam karşısında "Şeymel" vardı fakat orası pazar günü kapalıydı. Üzüldük halbuki vitrindekiler vintage gibi gözüküyordu.


"Şeymel"den sonra "Tabe Kıyamet" e gittik. Küçük tatlı bir dükkandı. En geniş vintage gözlük koleksiyonu ordaydı herhalde. Abiye elbiseleri uçuk olmasına rağmen tatlıydı. Pembe, fuşya,lacivert puantiye,siyah, kırmızı, sarı, turuncu her renkte vintage abiye bulabilirsiniz orada..

"Tabe Kıyamet" vintage dükkanı denebilecek bir dükkandı.

"Tabe Kıyamet"ten ayrıldıktan sonra "Lazy" e yürüyorduk ki "Buka" adında çok güzel bir butik keşfettik. İçeriye girip baktığımızda kedili babetlerine, geometrik şekilli elbiselerine ve rengarent montlarına bayıldık. Ne yazıkki çekim vardı ve rahat rahat dolaşamadık. Haftaya cumartesi ordayız!

"Lazy" e vardığımızda Nur Teker'in ayakkabılarının orda satılmadığını öğrendim. Hayal kırıklığı. Fakat gördüğüm Chaneller, Anna Suiler ve sayamadığım tasarımcıların elbiseleri soluğumu kesti. "Lazy" Vintage değil buarada. Tamamen modern ve çılgın. Sadece uğramak istediğim için Galata rotama soktuğum bir yerdi.

"Lazy" den sonra "Midnight Express"e yöneldik. Yanlış adres almışım ikinci hayal kırıklığı. Halbuki Taksimde olması benide şaşırtmıştı. Neyse Modanın ABC'si kursumla 4.haftamızda oraya gideceğiz tam yerini öğreneceğim :D

Yol üzerinde "clandestino" adında çok cici bir butik keşfettim. Hatta bu yetmedi karpuz kollu lacivert bir gömlek aldım.

Son durağımız suriye pasajındaki "BY RETRO"ydu.Evet burası KESİNLİKLE Vintage denilcebilecek bir yer.Bir kere çok büyük şuana kadar gezdiğimiz butiklerin alanının toplamı kadar. Dizilere, Filmlere çok kıyafet veriyorlarmış. Doğrudur.Polis üniformasıda Afrodit kostümü de bulabilirsiniz. Yalnız düzgün parçalar elde edebilmeniz için 1 saat falan dolaşmanız gerekiyor.

Sonuç pek tatmin edici değildi tabi. İstanbulda Vintage olayı pek gelişmemiş. Ece Sükanın ve Ahu Yağtu'nun Vintage Butiklerini daha gezemedim tabi. Onlarıda bir ara gezip sizi bilgilendirmek istiyorum. Şuan Tek Aşkım Moda diyebilirim heralde, Sevgililer Günü Vintage Arama Gününe dönüştüğüne göre :D..

morlu günler
Bayan Mor

5 Şubat 2010 Cuma

Zeynep Tosun

Genç Yeteneklerden Koleksiyon teması Kaybolan Kanatlı Denizatı olan Zeynep Tosun defilesini çoktan gerçekleştirmiş de ne yazıkki kaçırmışım :(.. Bildiğiniz üzüldüm yani. Teselliyi standında bütün elbiselerini tek tek inceleyip dokunarak buldum. Ama yetmedi şimdi de gaza geldim. Koleksiyon hakkında birşeyler yazmaya karar verdim.




Bu elbiseye bildiğiniz taptım! Zaten mor delisiyim. Dolayısıyla mor üç boyutlu detaylar çok hoşuma gitti.Annem ile ben denizatlarına bayılırız bu yüzden Zeynep Tosun'un bu koleksiyonuna sahip olmak istiyorum hepsini sıkılmadan giyebilirim.


Elbisenin renkleri çok hoşuma gitti. Bütün kolleksiyon cıvıl cıvıl zaten aynı Zeynep Tosun gibi...



Çok ihtişamlı görünmüyorlar mı?

Kaybolan Kanatlı Denizatı'nın Hikayesini dinlemek istemez misiniz?
Lidya Kralı Karun’a ait hazine Türkiye’nin sahip olduğu en değerli hazinelerden biri olup adını bu hazinenin bir parçası olan kanatlı denizatı broşundan alır.
Karada atı, denizde balığı ve havada kuşu simgeleyen bu yaratık aslında bir imparatorluğun en büyük hükümdarının sahip olduğu zenginliği anlatır.
Kral Karun değerli taşlarla kuşanmıştır, şöhretlidir, altından giyinir, su yerine şarap içer.
Neredeyse tüm hayatını zengin olmaya adamış olan Karun Perslerin Lydia’yı ele geçirmesiyle, sahip olduğu her şeyi kaybetmesiyle ve aile hayatında şanssız olmasıyla asil mutluluğun maddiyatta olmadığını sonunda anlamıştır.
Onun sahip olduğu tüm bu hazinenin en değerli parçası olan Denizatı gücü ve uğuru temsil eder yani bir anlamda Kral Karun’un hükümdarlığını.


Not: Arkadaşlar bugün de çok yoğundum.Bu yazıyı can-ı gönülden yazdım ama yarın kesinlikle İdil Tarzi defilesini aktarıcam.Unuttum sanmayın!

Defileye ait fazla fotoğraf bulamadığımdan Fashion By Sui'ye ve http://www.deniz-berdan.blogspot.com/ 'a teşekkürler.

morlu günler.
Bayan Mor.

İstanbul Fashion Week Cuma

Style-boom'dan kazandığım fuar davetiyem elime geçer geçmez soluğu Santral İstanbulda aldım. Size dediğim gibi en yakın arkadaşımı da koluma taktım.Eva Grönbach davetiyemizi ve fuar alanı giriş davetiyemizi gösterip giriş kartlarımızı aldık.Önce fuar alanında gezip muhteşem standlara göz attık. Hakan Yıldırım'ın, Gamze Saraçoğlu'nun, Özlem Süer'in, Zeynep Tosun'un kreasyonlarını çok beğendim. Gerçekten çok güzel olmuşlar.


Hakan Yıldırım'ın Standı
Daha sonra acıktığımızı farkedip hemen mamalarımızı yedik. Koştura koştura Eva Grönbach'ın defilesine yetiştik. Pastel renkler kullanan tasarımcının paltolarına bayıldım. Ayrıca Eva Grönbach'ın defilesi benim için çok özeldi çünkü benim ilk gittiğim defileydi :)




Daha sonra bir sıcak çikolata molası verdik. Kahve Dünyası standını çok güzel yere açmış. Defileden çıkıp oraya kurulduk. Bol sohbet bol kahkaha derken yine geç kaldığımızı farkettik. Hemen İdil Tarzi'nin defilesine geçtik. Geç kalmışız biraz oturucak yer yoktu.Magazincilerin yanında oluşan kalabalıkla defileyi izlemeye çalıştık. Ama size komik bir şey söleyeyim: İdil Tarzi'nin defilesinde çektiğim fotoğraflar Eva Grönbach'ınkilerinkine göre daha güzel çıkmış. Defile bittikten sonra blogunu takip ettiğim Iconjane ile tanıştım. Göründüğü kadar şeker bir insan. Yine defile çıkışı Simay Bülbül'le karşılaştım.



Fuar alanına geçip biraz daha orada takıldık. Sonra IFW den ayrıldık.Biraz hastaydım biraz yorgundum ama yarın gidebilirsem BNG ve AVVA'nın defilelerine gideceğim.

Not : Arkadaslar İdil Tarzi Defilesi Notlarını ve Fotoğraflarını yarın atacağım.

Bu günlük bu kadar.
Morlu günler.
Bayan Mor.

4 Şubat 2010 Perşembe

Grammy Şıklığı...


Biliyorum Grammy yazım biraz gecikti ama IFW hakkında o kadar çok heyecanlıydım ki bu yazıyı anca yetiştirebildim.Hanımlar, gördüğünüz gibi birileri derslerine iyi çalışmış.Pink, Katy Perry, Heidi Klum ve Jennifer Hudson kendilerine muhteşem elbiseler bulmuşlar.


Katy Perry:Zac Posen
Heidi Klum:Emilio Pucci
Pink:Tony Ward

Stil sahibi diğer üç ünlü ise Taylor Swift, Miley Cyrus ve Fergie' idi.

Taylor Swift kendisine çok yakışan uzun lacivert payetli Kaufmanfranco imzalı elbiseyle günün kraliçesi oldu. Miley Cyrus'un bu sefer kendine yakışan elbiseyi bulması zor olmamış galiba, çünkü Max Azria içinde yaşına uygun görünüyordu. Fergie ise tek kelimeyle gece mavisi Emilio Pucci mini elbisesinin içinde ışıldıyordu.

Fakat bizden geçerli not alamayanlarda vardı.Britney Spears Dolce & Gabbana kıyafetiyle gerçekten kötü bir seçim yapmıştı. Ke$ha şık mini elbisesiyle göz doldursada makyajı ve saçı çok hoş olmamıştı. Nicole Kidman yaptığı yanlış kıyafet seçimiyle vücut yapısını kötü, kafasını ise olduğundan daha büyük göstermiş. Jennifer Lopez ise pek beğenilmedi.


Nicole "Snooki" Polizzi hatlarına hiç uygun olmayan bir kıyafet giymişti.10 üzerinden en fazla 2 alabilirdi. Shaila Durcal da Nicole gibi aynı hatayı yapmıştı. Ashanti'nin elbisesindeki tek eksi elbisenin eteğinin bitişinde başlayan kuyruktu. Niye böyle bir eklenti yapmak zorunda kalmışlar ? Anlamadım.



Grammy'deki en çılgın kostüm Armani Private imzalıydı ve kuşkusuz LADY GAGA'ya aitti.

Siz de beğendiniz öyle değil mi ? 



morlu günler
Bayan Mor.

1 Şubat 2010 Pazartesi

Vogue Tr Moda Çekimleri


Vogue Tr'nin gerçekleştirdiği 3 günlük moda çekimlerinin 2 gününe konuk oldum.İnanın bana orda bulunan birbirinden profesyonel insanların Vogue Tr için hoş fikirleri var.Vogue’un yayın yönetmeni Seda Domaniç ile bizzat tanışmadım fakat diger bloglarda ve forumlarda dönen Seda hanımın modadan anlayıp anlamadığı tartışmaları kesinlikle gereksiz. Gördüğüm kadarıyla Seda Hanım klasik fakat şıktı.Kıyafeti sade ancak takıları göz alıcıydı .Bence Vogue Tr için çok da iyi bir seçim olmuş ama bekleyip görmek en mantıklısı.Vogue çekimlerine geri dönersek; mekan olarak Rahmi Koç Müzesi, Santral İstanbul(İstanbul Fashion Days 2010'nun yapılacağı, eski silahtar ağa elektrik santralinin bulunduğu yer) ve Sirkeci Tren İstasyonu kullanıldı.Sen neler yaptın orada diye sorarsanız; dergi hele bir çıksın neler yaptığımı ,setin nasıl geçtiğini uzun uzun anlatacağım. Biraz meraklanın bakalım :D!
morlu günler
*Fotograf: Deniz Ozgun