29 Temmuz 2010 Perşembe

Jean D'Art By Özlem Süer

Dün akşam Özlem Süer Bossa ile birlikte çalışmalarının sonucunda oluşan Jean D'Art koleksiyonunu Özlem Süer House'ta tanıttı. Koleksiyonun tanitim biçimi çok etkileyiciydi. Bahçeye yayılan, ağaçlara asılan tasarımlar bize koleksiyonun fotoğraf çekimini hatırlatırken; koleksiyonun sergilendiği salonda cansız mankenlerin üzerinde sunulan kombinlerin yaratıcılığı sonucunda bize görsel bir şölen sunuldu.

Last night, Turkish fashion designer Özlem Süer presented us her jean collection "Jean D'Art" which is supported by Bossa." Jean D'Art" is a limited collection so you better go to Özlem Süer House as fast as you can :)

O gece, Süer'in romantik koleksiyonlarında olduğu kadar jean koleksiyonunda da harikalar yaratabileceğini öğrendik. Her modelin farklı yıkama çeşitlerinden doğan farklı renklerde jean tasarımların hepsi birer arzu nesnesiydi. Sınırlı sayıda üretilen tasarımları kaçırmak istemiyorsanız en yakın zamanda Özlem Süer House'a uğramalısınız :)!

Geceye ait detaylara gelecek olursak, köşkte gerçekleşen davetteki macaronlar yenilesi, müzikler dinlenilesi, davetliler konuşulasıydı :) Kısacası herşey çok güzeldi..

Merak edenler için, Jean D'Art fotoğraf çekimi Emir Sarısaç, sytling Elif Dizdaroğlu tarafından gerçekleştirildi.

morlu günler
Bayan Mor

21 Temmuz 2010 Çarşamba

Bayan Mor was At Aktüalite Programme at HaberTürk TV


İzleyeniniz izledi, izleyemeyeniniz "hani bana, hani bana" dedi ve sonunda blog sahibeniz amatör çekiminin boyutlarını küçültüp röportajını sizinle paylaşmaya karar verdi. Serfiraz Ergun'la tanışmamız Hüseyin Çağlayan'ın Retrospektif sergisi basın toplantısı sonrasında oldu ve böyle devam etti :) Biraz heyecan, biraz şaşkınlık, biraz mutluluk derkeen işte bu röportaj ortaya çıktı.
Bayan Mor Aktüalite programını keşfetmemişti, malum hep cumartesileri saat 13.30 da gezmelerdeydi fakat şimdi programın bağımlısı oldu, Bayan Mor değişti :)

Bu güzel röportaj için ve programında bana yer ayırdığı için Serfiraz Ergun'a çok teşekkür etti.. Video'yu izlemek için tıktık.

morlu günler
Bayan Mor

17 Temmuz 2010 Cumartesi

Sun.Day.Sky 2010

Cumartesi günü Sun.Day.Sky festivalindeydim. Çimlere yattım, grafiti yaptım, uçurtma uçurdum, caz dinledim, limonata içtim, standları gezdim.. Haftanın yorgunluğunu Santral İstanbul'da attım.
This post is about a festival in Istanbul. This post won't be translated into English. Have a nice week like I had :) Miss Purple..
Standları görüp kendimi tutamayan ben, tasarımları her ayrıntısına kadar incelemeye başladım. Festivale katılan tasarımların çoğu çok yaratıcıydı :D.B de, ben de katılan tasarımcılardan etkilenmiştik anlayacağınız.
İlk durağımız Boa'ydı. Yola %100 Organik çıkan Boa'nın gerek kadın gerek erkek t-shirt tasarımları çok hoşuma gitti. Aynı zamanda görselde elimde tuttuğum turuncu, arkası küçük üçgen detaylarıyla bu elbise standdaki favorimdi. Yaz için ideal, tiril tirildi :D.
Boa'nın hemen yanındaki Mandalinarossa çocuk giyim koleksiyonuyla dikkatimi çekti. O kadar renkli ve şeker tasarımlardı ki içimden kız kuzenim olsaydı böyle giydirseydim dedim. Malum benim küçük kuzen D erkek ve kıyafetlerini kendi seçiyor ve hayatta bu kadar renkli giyinmez -_-
Bugga ve Blisskiss aynı standı paylaşan iki farklı markaydı. Blisskiss'i çoğumuz dudak çantalarından tanıyoruz. Peki, Bugga kimdi? Takıları kalbimde taht kuran bu standdan eli boş dönemezdim. Aşağıda göreceğiniz mor fil broşuna sahip oldum :) Onun dışında siyah shutter gözlüklü sarı ahtapot kolyede aklımda kalmadı değil hani.
Gümüş takılara bayılırım. Dolayısıyla Melt'm e de bayıldım. İster topuklu ayakkabıı şeklinde kolyeleri olsun ister gül şeklindeki yüzükleri... Kedi gümüş broşta bittiğim andı.
Minush sembolü olan kuş figürünü ve "all you need is love" mottosunu her yere taşımış. Motto hem ayakkabılarda hem tuzluk/karabiberliklerdeydi, markanın kuş figürü ise heryerde...
Yazarken farkettim ki takılara bağımlıymışım. Hande Bilten'de festival favorilerimdendi.
Doğal taşlı yüzükleri dışında Küçük Prens kolyesi çok güzeldi.
Berry'i nerden hatırlıyorum derseniz, Iconjane'in çekimlerinden hatırlarsınız derim. Berry de Sun.Day.Sky'daydı. Ben de ne mi yaptım? Kaptım t-shirtümü, Berry'le düşüncemi sizinle paylaştım :)
"In a world where every man and his dog is a designer, Alexander Mcqueen was the real deal. His talent was supersonic." Philip Treacy
Yaratıcılıktan ağzımı açık bırakanlardan biri de Milk Galery'di. Muffin broş mu istersiniz yoksa polaroid broş mu ? :) Fazla sayıda küçük broşlarıyla, sprey boyaların üstünü renklendirmesiyle, uçuk defterleriyle, şirin sahibeleriyle en sevdiğim standlardan biriydi Milk Galery...
Başka başka neler mi kaldı aklımda? Oli Bastiani'nin tshirtleri , Flamboyan'ın pop-art defterleri, Odi Design'ın küçük şapka cenneti. Anlayacağınız Sun.Day.Sky'daki tasarımcıların küçük standları kesinlikle GEZİLESİYDİ.
Vodaphone'da gitarını konuşturanlar (bknz.guitar hero), puflara-çimenlere yayılanlar, uçurtma uçuranlar, frizbi oynayanlar, plak hastaları, tırmanma duvarında yarışanlar, limango'yla ginger'a binenler, starbucks'da serinleyenler ve birde grafiti yapmadan festivalden dönmeyenler. :) Bunlarda Sun.Day.Sky'dan kareler...
Ben kendime mor mustang hayalleri kurarken, B ise lacivert maskesiyle baloya gitme isteğini duvarlara taşıdı...
Günün ganimetlerini soranlara ise, Buyrun...
Boa'dan tshirt, Bugga'dan lila fil broş, yine Bugga'dan pusula kolye ve Sun.Day.Sky şeytan uçurtması..
Peki, ne mi giydim?
Elbise: By Retro
Ayakkabı: Converse
Çanta: Peacocks
Yüzük: Hatırlamıyorum
Gözlük: Rayban
Broş: Bugga
Kravat: Clarie's
Eğer sende oradaysan umarım eğlenmişsindir, çünkü ben çok eğlendim :) Yok gelemedim dersen, ben sana facebook'tan gel demiştim. Neyse canım bak işte okudun, beğendin, bir dahakine gelirsin :)
morlu günler
Bayan Mor

16 Temmuz 2010 Cuma

"Hüseyin Çağlayan 1994-2010" The Opening Ceremony And The Workshops

Dediğim gibi bu çarşamba Hüseyin Çağlayan dolu bir gündü. Akşam tüm stajyerler "Hüseyin Çağlayan 1994-2010" sergisi açılışına gittik. Çok da eğlendik. Kokteylle başlayan davet, açılış konuşmalarıyla devam etti.
I've told you that I spend a Wednesday which is full of Husseyin Chalayan. We, all internals, went to the opening ceremony of " Hüseyin Çağlayan 1994-2010" exhibition at Istanbul Modern. We had great time. The ceremony started with cocteyl, then continued with opening speeches.
Hüseyin Çağlayan'ın konuşması dahil olmak üzere, bütün konuşmacılardan sonra davetliler sergi alanına alındı. Aynı günün sabahı gezmiş olsamda sergiyi, bizim stajyerlerle de ayrı bir keyifliydi :) Serginin mankenleri olmak için neler vermeyiz biz :) ?
Including Husseyin Chalayan's speech, after lecturers speeches guests visited the exhibiton. I visited exhibition at the morning at press conference but It was enjoyable to visit with my friends again :). If we were the models of the exhibition :)...


Sergiye gelecek olursak, Hüseyin Çağlayan'ın gerçek bir sanatçı olduğunu tekrar anladım. Beklentilerim yüksek olduğundan, serginin boyutu bana yetmedi :) Keşke daha büyük bir sergi olsaydı dedim fakat Çağlayan'ın farklı tarzda çalışmalarını bize sunduğu için İstanbul Modern'e çok teşekkürler. Sergiyi başka bir postumda uzun uzun anlatacağım fakat onu sona saklıyorum :)
If I should talk about the exhibition, I realized Husseyin Chalayan is a great artist again.. My expectations was high because of this, exhibition's size isn't enough for me :) I wish that exhibition was bigger, but I want to thank Istanbul Modern Museum because of presenting us different types of works of Husseyin Chalayan. If this exhibition didn't exists what will we do ? :) By the way, I will tell you more about the exhibition, stay tuned ;)
Açılışta ne giydin diye sorarsanız işte cevabım :)
That night I wore these...
Elbise/ Dress: Twist
Ayakkabı/ Shoes: Koton
Çanta/ Bag: Mango
Bileklik/ Bracelet: Swarovski
Yüzük/ Ring: Accesorize

Keyifli anlardan biri ...
A lovely memory from the night..
Eğitim programlarına gelecek olursak; ister genç, ister çocuk, ister yetişkin olun bu sergi kapsamında İstanbul Modern ve İMA'nın sizin için harika aynı zamanda ücretsiz programları var.
Sorry, but workshops are for Turkish citizens. Stay Tuned For Exhibition Report:)

4-6 yaş çocuklara ve ailelere özel “Doğadan Etkilenen Moda” Hüseyin Çağlayan’ın “Önce Eksi Şimdi” (İlkbahar/Yaz 2000) başlıklı koleksiyonundan esinlenerek tasarlanan atölye, tasarımda “doğa” ve “teknoloji” kavramları ele alınacakmış. Plastik, metal ve doğal dokulu malzemeler ailelerin hayallerini aktardıkları tasarımlar ortaya çıkacakmış. Atölye çalışmaları 1 Ağustos, 15 Ağustos, 5 Eylül, 19 Eylül 2010 tarihlerinde, 13.00-15.30 saatleri arasında gerçekleştirilecekmiş. Bilginize.

7-12 yaş grubuna yönelik "Dijital Çağ" atölyesi ise" Hüseyin Çağlayan’ın “Hareketsizlik” (İlkbahar/Yaz 2009) başlıklı koleksiyonundan esinlenmiş. Minikler bilgisayar panelleri, elektronik cihaz parçaları ve alüminyum folyoları bir araya getirerek malzemelerinin işlevlerini ve formlarını değiştirecek; yarattıkları yeni formlarla giysiler tasarlayacaklarmış. Üçüncü boyutu inceliklerini kavrayacaklarmış. İnsanın çocuk olası gelmiyor mu? Atölye çalışmaları 31 Temmuz, 7 Ağustos, 21 Ağustos, 4 Eylül 2010 tarihlerinde, 13.00-15.30 saatleri arasında gerçekleştirilecekmiş.
İstanbul Modern’de gerçekleştirilecek bu iki etkinlik hakkında detaylı bilgi almak ve rezervasyon yaptırmak için 0212 334 73 41 numaralı telefona başvurabilirsiniz.



Birde benim katılacağım atölye var tabii :) İstanbul Moda Akademisi’de lise düzeyinde gençler için bir buçuk gün boyunca düzenlecek atölye çalışması “Eskiz Defteri” ... Moda tasarımı konusunda kendine portfolyo oluşturmak (sketchbook misali) isteyen gençler için ideal bir programmış. 13 Ekim’de 17.00-19.00 ve 16 Ekim’de 10.00-16.00 saatleri arasında bir buçuk gün boyunca gerçekleştirilecek olan atölyeye başvuruda bulunan ilk 16 kişi kayıt yaptırabilecekmiş. O yüzden elinizi çabuk tutun arkadaşlar ! Hep beraber gidelim şu etkinliğe ;).

19-23 yaş gençler için “Proje: Transformasyon”üç gün boyunca düzenlenecek bir atölye çalışması.Rosemary Wallin tarafından gerçekleştirilecek olan bu atölyede gençler, Hüseyin Çağlayan’ın sembol olarak kullandığı, elektrik aksamlı motorlarla kontrol ettiği ya da bir stili parçalayarak yeni formlar yarattığı giysilerindeki “Transformasyon” kavramını ele alacaklarmış. Kıskandım! 26-27 Temmuz’da 10.00-16.00 ve 28 Temmuz’da 10.00-13.00 saatleri arasında üç gün boyunca gerçekleştirilecek olan atölyeye başvuruda bulunan ilk 16 kişi kayıt yaptırabiliyormuş. Sizde elinizi çabuk tutun, sizlerin programı da çok güzel -_-.
İstanbul Moda Akademi’nde gerçekleştirilecek bu iki etkinlik hakkında detaylı bilgi almak ve rezervasyon yaptırmak için 0212 219 41 41 -1209 numaralı telefona başvurulabilirsiniz.
Umarım yeterince aydınlatmışımdır sizi :)
morlu günler
Bayan Mor

14 Temmuz 2010 Çarşamba

Hüseyin Çağlayan:1994-2010

Hüseyin Çağlayan dolu bir gün.. Muhteşemdi..

Sabah aksilik üstüne aksilik yaşamama rağmen, "Hüseyin Çağlayan 1994-2010 " Retrospektif sergisi basın toplantısına yetişmenin mutluluğuyla kendime " şanslıyım :) " dedim. Oya Eczacıbaşı Basın toplantısı Oya Eczacıbaşı'nın konuşmasıyla açıldıktan sonra, Yılmaz Kurt konuşmasıyla devam etti. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Tanrıverdi, İstanbulu en önemli ilk beş moda merkezinden biri haline getirmek istediklerini belirtirken, içimden "ah,keşke" dedim. Sonuna kadar desteklerim.

Derken konuşma sırası geldi Hüseyin Çağlayan'a.

Ona gelen sorulardan biri krizin onu ve hayalgücünü nasıl etkilediğiydi. Bu soruya cevaben, krizin aslında onu daha yaratıcı kıldığını, krizde daha çok çözüm bulması ve insanları daha da fazla etkilemesi gerektiğini belirtti.

Londra Fashion Week'te yer alıp almayacağı hakkında gelen soruya ise Paris'de daha çok izleyiciye ulaştığını, ufukta böyle bir proje olmadığını söyledi.

Björk'ün solo albüm çıkarttığında konserlerinde onu giydiren Hüseyin Çağlayan'a " Björk'ü giydirmeniz tanınmanızda etkili oldu mu?" sorusu da geldi tabi. Çağlayan bu projenin aslında şans eseri ortaya çıktığını, tabi ki kariyerinde önemli bir proje olduğunu söyledi ve Björk'ü iyi niyetli beyaz cadı olarak çağırdığını ekledi .

Gelen sorularla heyecanlanan bloggerınız soru sormadan edemedi :) . "1994'ün sizin farkedildiğiniz yıl aynı zamanda benim doğduğum yıl. Siz benim gibi moda dünyasında yer almak isteyen gençler için ne önerirsiniz ?" diye sorumu yönelttim. Heyecandan ölebilirdim. Ne dediğimi tam hatırlamıyorum, evet, galiba böyle demiştim :). Hüseyin Çağlayan'ın bana cevabı ise " Sizden korkulur :) Çok çalışmalısın ve ne istediğini bilmelisin" oldu. Hazır oldayım. İzinizden gideceğim Sayın Çağlayan.

Bir basın toplantısı da böyle sona erdi ve sonrasında sergiye geçtik. Sizle paylaştıklarım basın bülteninden serginin fotoğrafları. Akşam açılışta da orada olduğum için, profosyonel fotoğrafçıyla dolaştım. Yarın da yüksek çözünürlüklü fotoğraflar atacağım. Aynı zamanda postta eğitim programlarından ve açılıştan da bahsedeceğim.

Biraz merak edin bakalım :)..


Ve Bayan Mor Sergideyken :)

morlu günler

Bayan Mor

13 Temmuz 2010 Salı

Blog Gift: The Devil Wears Prada DVD

6.aydayız.. Yılı yarıladık sevgili günlük.. Artık hayatımın önemli bir parçasısın.. Yavaş yavaş süprizlerinle de yüzümü güldürüyorsun.. Daha ne isterim ki ben senden? Buaralar pek giremiyorum, doğru söylüyorsun.. Staj, yaz, yeni planlar, başlayanlar, bitenler derken.. Hoop günler geçiyor aniden.. Ah birde bizi özleyen şu okuyucularımız olmasa naapardık günlük? Onların yüzünü güldüren yazılarımı paylaşmaya devam edeceğiz seninle.. Ama bu sefer özel bir hediye seçelim istedik 2 şanslı talihliye.. Her seferinde bıkmadan izlediğim, güldüğüm, eğlendiğim "Şeytan Marka Giyer" filmiyle sizde eğlenin, moda dünyasının ihtişamına kapılın istedim.

Sorry but this post is only for Turkish citizens :(..

Peki hediyemizi kazanmak için ne yapmak gerek?

1) Bu blogu sağ üst köşedeki "İzle" butonundan izlemeniz
2) adadileksiz@gmail.com'a Adınızı,soyadınızı ve neden blogumu sevdiğinizi yazmanız.
3) Bu madde blog sahibelerine! Blogunuzun bir postunda bu hediyeden küçücük bahsetmeniz :)

YETERLİYDİ.

Çekilişimiz yapıldı talihliler belirlendi :) Onlar kimmiş peki? Deniz Yıldırım ve Doğukan Gökgöz. İyi seyirler arkadaşlar :) Mailime adresinizi yollamayı unutmayın ..

morlu günler
Bayan Mor

1 Temmuz 2010 Perşembe

Some Questions To Answer..

Stajıma koştururken, bloga yazmaya çalışırken, yorgunlukla savaşırken bir de baktım Doğukan tarafından mimlemişim :) Cevap vermeden duramadım tabi. Unutmadan bir soru sildim, bir soru ekledim :D eşitledim. Umarım mim kurallarını çiğnemedim.

I started to job, I'm little busy these days. I am trying to write to my blog as much as I can. Yesterday Doğukan asked questions to me at his blog. Do you want to hear my answers ? I deleted one question because I wasn't interested in it but I add one question. I hope that I didn't break the rules :)

1. Hangi işleri yarım bırakırsın ya da bıraktığın neler var?
Öğrenci olmamdan tahmin edebileceğiniz üzere ödevleri ve sınavlara çalışmayı çok kolay bir şekilde yarım bırakabilirim :D . Fakat işi bitirene kadar rahat edemem genelde.
1. Which actions that you stop doing becase of you're bored?
I am a high school student that's why I easily can stop doing homeworks or studying exams :) but actually I will worried if I didn't finished my hw or studied my exam properly. It's good to not stop doing it.

2. Yakın zamanda kaybettiğin biri var mı?
Çok şükür yok. Nasıl sorular bunlar :S
2. Did you lost somebody in your life lately?
Thank God, I didn't.
3. En ağır bulduğun, sana dokunan bir yemek var mı?
Yemek ayrımı yapmam, genellikle aç bir insanımdır. doymak bilmem :D
3. Do you choose food? Do some food effect you badly?
I love to eat :D So I am not obsessed about food. I can eat everything, nearly :D.
4. Çocukken sevdiğin çizgi filmler?
402nolu sınıf ve Çılgın korsan jacktir muhtemelen.
4. Which was your favourite cartoon when you're child?
My favourite cartoons were Class.402 and Mad Jack The Pirate.

5.Blogger'a ne zaman kayıt oldun? Kim vesile oldu? Nereden duydun?
Yaklaşık 5 ay önce blogger'a kayıt oldum. Kimse vesile olmadı. Bloguma ve bana uygun bir sistem oldugundan bloggerda blog acmak istedim.
5. When did you assign to blogger? Where did you hear about blogger?
I assigned to blogger nearly 5 months ago. I researched about it.
6.Çok paran oldu neler yaparsın?
Biraz eğitimim için saklarım, biraz kurumlara bağışlarım, biraz harcarım :D! Bir Louboutin de fena olmaz hani :)
6. What would you do if you have a lot of money?
I will keep some of it for my education. I will give some to charity. I will spend some of it, a pair of Louboutin wont be bad :D!

ve eklediğim soru, farkettim ki diğerlerinden farklı oldu :D ama olsun. Bu soruyu cevaplamiycam. Sorduklarıma gelsin.

I mentioned that I add a question. This question is about fashion, It's different from all. I wont answer it. It's the question for Kanka Nerdeyim Ben? and Ceza Sahasının Dışı. Have a nice week. Here is the question.

7.yaptığınız en büyük stil hatası?
7.What was the biggest style mistake that you ever made?

Peki ben kimi mi mimliyorum? Kanka nerdeyim Ben? ile Ceza Sahasının Dışı. Haydi soruları cevaplayın bakalım.

morlu günler
Bayan Mor