Bayan Mor: First Day Of Istanbul Fashion Week 2011

Istanbul Fashion Week ilk günüyle İstanbul'a doğan güneş gibiydi. İtiraf etmeliyim Boston'dan sonra bu koşuşturmaya kolay katlanabileceğimi zannetmiyordum fakat IFW heyecanı beni Santral Istanbul'a ayak bastığım ilk andan sardı ve gerisi geldi zaten :) Dün attığım "stil fotoğrafları"ndan sonra yine güzel IFW kareleriyle ve kritikleriyle devam etmek istiyorum. Evet, yukarıdaki fotoğrafta Ece Sükan'layız. Kendisini çok beğeniyorum ve işini yaparken sürekli gülmesi, beni ilerde onun gibi olma isteğine itiyor.

After my Boston trip, I was exhausted and thought that I won't be able to go to IFW with non-energy. But when I arrived to Santral İstanbul, everything has changed. I seized under the spell of IFW. So here is a first day critique of Istanbul Fashion Week 2011. In the leading photo I'm posing with Ece Sükan who is an successful old model and also writes for Vogue. I adore her and her success very much.

Kabul etmeliyim en anlamlı promosyon: Markafoni'ye aitti. Ne Ağaoğlu'nun gülleri ne de Vogue&Elle&Harper's Bazaar dergilerinin eski sayıları bizi tatmin etti. Çoğumuzun onları okumuş olmamızın yanında, markafoninin dağıttığı bu defterler, biz fashionistaların ruhundan anlayan Coco'nun sözleriyle süslenmişti, birden herkes bu defteri güzel günlere saklamayı tercih etti. Markafoniye teşekkür etti.

In IFW every sponsor gave us little gifts. But the perfect gift was a notebook which has Chanel quatations on it. We loved it Markafoni. Thanks so muchh!

Bu sene IFW davetiye dağıtımı ve basında bir değişikliğe yöneldi. Genel bir Pr ajansı haricinde her marka ve tasarımcı kendi Pr ajanslarını kullanıyorlar. Basın ve Davetiye standlarında hummalı bir koşturmaca söz konusuydu anlayacağınız. Herşeyin tek elden idare etmenin daha kolay olduğunu düşünsemde, defile giriş-çıkışları ve davetiye düzenleri böyle daha kolay kontrol ediliyor bence. Yinede bütün davetlileri ve çalışanları yoran bir sistem bu. İyi mi kötü mü bilemedim açıkçası.

In this IFW, all the brands and designers used their own pr agency. That's why there were some rush on intivation stalls, guests and employees had a hard time while getting their tickets for every fashion show. As a plus, with this system it was easy to control guests who has invitations. I couldn't decide this system is good or bad.

Selimle uzun zamandır konuşmamıza rağmen anca dün tanışabildik. IFW için uzaklardan geldi. Beraberken çok eğlendik Marshata'cığım :). İyi ki gelmişssin..

Finally, Marshata and I meet, had a lot of fun at the first day of IFW. I'm happy to meet you finally Selim :).

Defilelerde fotoğrafçılar işlerini icra ederken zor anlar yaşadılar. Onlara ayrılan mekanın küçük olduğunu düşünüyorum. Bazıları bu durumdan yakınıyorlardı ve haklılar. Fakat bu seneki podyumun uzunluğu kesinlikle işlerine yaramıştır. 35 metrelik podyumda onların da muhteşem fotoğraflar çektiğine inanıyorum ben.

Photographers had a hard time while shooting the shows. I think that their space was quite small. Some of them were complaining about the space which is given to them and I think they were right. But this year poduim was really long. Hope that they got really cool pictures on 35 metres long podium.

Asansörler bile IFW'ye hazırdı!

Even the elevators were ready for IFW ;)!

Frontline durumlarına gelecek olursak, birsürü tanıdık sima oradaydı tabi...

Davetiyeler 3 çeşit veriliyordu. A davetiyesi VIP'ler için, B davetliler, C ise basın mensupları içindi. İlk iki sıra A davetiyesi sahiplerine aitti.

A lot of familiar face were on frontline. All invitations were based on three kinds:

A) FOR VIP's B) FOR Guests C) FOR Press Members. Ofcourse two frontlines were for A's.

IFW'nin ilk gününe ne mi giymişim?

Elbise/ Dress: Banana Republic

Gözlük/ Sunglasses: FOSSİL

Kolye/ Necklace: Accesorizes

Clutch: Marks&Spencer

Ayakkabı/ Heels: Nine West

Bilezik/ Bracelet: Londra'dan

Oje/ Nail Polish: H&M

Bu fotoğraf çekilirken Elle&Koton'un 3 Şubat akşamında düzenlenen partisine hazırlıklar yapılıyordu. Bugünkü duyumlarıma göre parti çok eğlenceli geçmiş. Umarım benim yerime de eğlenmişsinizdir :).

While Bengi was taking this picture of me, preparations of Elle&Koton's party were made. I heard that party was great, everybody had fun. Shame on me, I wasn't there...